Son haftalarda, sağcıların yürüttüğü Project 2025 planı, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in başkanlık kampanyasının merkezi bir konuşma noktası haline geldi. Bu kapsamlı belge, federal ajansların köklü yeniden yapılandırmalarını, sivil hakların aşındırılmasını ve başkanlık yetkilerinin genişletilmesini öngörüyor. Birçok kişi bu programı otoriter olarak tanımlıyor.

Ultrakonservatif vizyon incelemeye tabi tutulurken, programın federal beslenme güvenliği ağını keskin bir şekilde küçültme önerisi ve bunun gıda güvenliği ile açlık üzerindeki yıkıcı etkileri çoğu zaman göz ardı ediliyor. Bu plan, ABD Tarım Bakanlığı (USDA) ile ilgili bölümü içeriyor ve ajansın kapsamının büyük ölçüde tarımsal programlarla sınırlı hale getirilmesini öngörüyor. Bu, gıda ve beslenme yardımlarının Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’na (HHS) devredilmesiyle birlikte, USDA’nın köklü bir yeniden yapılandırılmasını gerektiriyor.

“Gıda yardımı bekleyen milyonlarca insanın temel yaşamları için desteklerini azaltma önerisi endişe verici.”

USDA’yı “büyük bir sosyal yardım ajansı” olarak eleştiren bu plan, her yıl milyonlarca düşük gelirli Amerikalıyı beslemeye yardımcı olan uzun süredir devam eden beslenme programlarına karşı çıkıyor. Bu programlar arasında hamile kadınlar, bebekler ve K-12 okul çocukları yer alıyor. Plan, Besin Yardımı Programı (SNAP) ve Kadın, Bebek ve Çocuklar için Tamamlayıcı Besin Programı (WIC) gibi programlarda önemli kesintiler yapmayı öngörüyor. Ayrıca, evrensel okul yemek programları için federal desteği de azaltmayı hedefliyor.

Bu plan, USDA içinde yapılan önceki bir öneri üzerine inşa edilmiştir. Bu öneri, sosyal güvenlik programlarının konsolidasyonunu içeriyordu. Bu, SNAP ve WIC gibi programların ABD Tarım Bakanlığı’ndan HHS’ye taşınmasını öngörüyordu. Uzmanlar, bu tür bir hareketin bu programların kesilmesini kolaylaştıracağını belirtiyor. Bu, bu programların gereksiz olarak değerlendirilebileceği pejoratif bir terim olan sosyal yardım programları olarak yeniden adlandırılmasıyla daha da belirgin hale geliyor.

Beslenme programlarının yeniden yapılandırılmasının yanı sıra, önceki Trump yönetimi tarafından teşvik edilen stricter iş gereklilikleri uygulanması önerisi de bulunuyor. Bu öneri, SNAP yararlarının alınabilmesi için gerekli olan daha katı iş taleplerini içermektedir. Trump dönemine ait bir kural, eyaletlerin yüksek işsizlik oranları veya iş bulunmayan bölgelerde SNAP’ın iş gerekliliklerini kaldırma yetkinliğini zora sokarak, iş gücüne katılamayan 688,000 alıcının, gıda yardım programından çıkarılmasına yol açabilir.

Project 2025’in önerileri, gıda yardım programlarının daha katı hale gelmesi gerektiği görüşünü besliyor. Bu tür kurallar, gıda yardımı gereksinimi duyan insanların bir miktar gıdaya erişimini zora sokuyor. Bu durum, iş bulmakta zorlanan, düşük gelirli veya tıbbi sorunları olan kişileri zor durumda bırakıyor.

Gıda yardımı programlarına getirilen bu katı gereklilikler, mevcut akademik araştırmaların desteklemediği bir varsayımla önerilmektedir. Araştırmalara göre gıda yardımı almak, iş bulma motivasyonunu etkilememekte ve gıda güvencesini artırmaktadır. Uzmanlar, SNAP’ın katılımcılarının gıda güvencesini artırmasına rağmen, iş bulmakta zorluk çeken insanlara ek bir desteğin gerekliliği üzerinde duruyorlar.



KAYNAK

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.

×