[ad_1]

Mayıs ayında Birleşmiş Milletler (BM), antibiyotik direnciyle mücadele etmek için küresel bir planın ilk taslağını yayınladı. Dünya liderlerinin uzman danışmanlarının çağrısına uygun olan bu plan, 2030 yılına kadar tarım ve gıda sistemlerinde kullanılan antibiyotik kullanımını %30 azaltma taahhüdünü içeriyordu.

Ancak bu liderler, antibiyotik direnci konusunda politik bir deklarasyon kabul etmek üzere BM’de bir araya geldiklerinde, bu somut hedef ve diğerleri en son taslaktan çıkarılmış olacak. Müzakereler ve tekliflerin üzerine yapılan aylar süren çalışmaların ardından, bu cesur ve muhtemelen etkili taahhütler; tarım alanında antibiyotik kullanımını “anlamlı bir şekilde azaltmaya çalışma” hedefiyle değiştirildi. Şimdi, uzmanlar ve savunucular, bu yeni, belirsiz hükmün, diğer zayıflatılmış taahhütlerle birlikte nihai deklarasyonda yer almasından endişe duyuyor.

ABD’de, antibiyotiklerin en büyük miktarı hayvancılıkta kullanılmaktadır. Ayrıca hayvanlara tıbbi açıdan önemli ilaçlarla önleyici dozda verilmesi hala rutindir. Uzmanlara göre, hayvanlara tıbbi açıdan önemli antibiyotiklerin kullanımının azaltılması veya ortadan kaldırılması, dirençli bakterilerin gelişimini yavaşlatacak ve böylece önemli ilaçların etkinliğini daha uzun süre koruyacaktır.

Uluslararası alanda, ABD’nin daha güçlü politikaları aktif bir şekilde zayıflattığını belirten Steve Roach, FDA’nın yıllardır hedefler belirtmesini talep ettiklerini ancak FDA’ın sürekli veri eksikliği nedeniyle hedefleri desteklemediğini söyledi.

FDA, tıbbi açıdan önemli antibiyotiklerin satış miktarını takip etmektedir ancak bu ilaçların çiftliklerde nasıl kullanıldığını hala takip etmemektedir. Bunun yerine, FDA, küçük pilot projeleri finanse etti ve şu anda sektörle gönüllü raporlama sistemi üzerinde çalışmaktadır.

FDA, geçen hafta New Jersey Senatörü Cory Booker’a gönderilen bir mektupta bazı çabalarını ayrıntılandırdı. Ancak Booker’ın ekibine göre, FDA’nın bu temel veri toplama ve somut hedefler belirleme konularında hala çözüme kavuşturulmamış sorunların üzerine aşağı yukarı on yıl boyunca odaklanmasının son derece endişe verici olduğunu belirtti.

[ad_2]

KAYNAK