Topluluk Buzdolabının Yükselişi



Topluluk buzdolapları uzun bir süredir var. “Ücretsiz buzdolabı” veya “topluluk dolabı” gibi farklı isimlerle anılırlar, ama amaçları oldukça basittir. İlk olarak, gıda israfını azaltmaya yardımcı olurlar ve ikinci olarak, doğrudan gıda güvencesi sorununu ele alırlar.

Gıda güvensizlik oranları pandemi sırasında arttı, iki zirve yaşandı. İlk zirve, pandemi başladığında iş kaybeden insanlar ve birçok şeyin belirsiz olduğu dönemde yaşandı. Ve ikinci zirve, COVID destekleri tükendikten sonra meydana geldi. 2022’de ABD’de 17 milyon hane gıda bulmada zorluk çektiğini rapor etti, bu da yiyeceklerin çöpe atılmasıyla karşılaştırıldığında ekstra olarak sinir bozucu.

Kuzey Amerika’da gıda israfı miktarı şaşırtıcıdır. ABD’de yaklaşık olarak gıdanın %40’ı israf edilir, yılda 92 milyar pound gıda çöpe atılır. Kanadalılar her yıl 50 milyon ton gıda atığı oluşturur, ancak bu atığın yarısından fazlasının önlenebileceği tahmin edilmektedir.

İşte bu noktada topluluk buzdolapları devreye giriyor. Gıda üç ana şekilde buzdolaplarına gelir. İdeal olarak, organizatörler sürekli büyük marketlerden ve diğer perakendecilerden bağışlar alırlar. Bir market elma, meyve suyu kutusu veya marul gibi satış tarihini geçeceğini bildiği bir yük gıda varsa, genellikle bir topluluk buzdolabıyla ortaklık kurar. Gönüllüler gıda yükünü alır ve gıda mevcut hale geldikçe buzdolaplarını doldurur. Sonra bireysel bağışlar vardır. Bunlar akşam yemeğinizden artanlar veya ihtiyacınız olmayan marketten aldığınız bir ekmek gibi olabilir. Birçok buzdolabı için komşular ihtiyaç duyduklarını alabilir ve verdiklerini bırakabilir. Son olarak, restoran bağışları vardır. Perakende mağazalar gibi bazı restoranlar da topluluk buzdolaplarıyla ortaklık kurarak satılmayan yemekleri alıp yeniden dağıtırlar.

Bu seri kapsamında, topluluk buzdolaplarının farklı mahallelerde nasıl ortaya çıktığını, topluluk buzdolaplarını kullanan ve gönüllü olan insanlarla konuşmayı ve vatandaşların kendi topluluk buzdolaplarında nasıl yer alabileceğini öğreneceğiz.



KAYNAK

Leave comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *.

×